SELENISTIC SINGING

Volkan mısın, Fırtına mı, coşkun Sel mi?

Çak Şimsek gibi, es Rüzgar gibi ; Ol, hangisi yansıtıyorsa sahnedeki seni …

                                                                         -Selena-

 

Selenistic Singing nedir, nasıl ortaya çıktı?

 

Hem konservatuvardaki öğrencilik yıllarımda hem de profesyonel şarkıcılık hayatımda; bir sanatçının sahne üzerinde gösterebildiği başarıda, her türlü kişisel özelliğin, ebeveynler tarafından yetiştirilme şekillerinin, anatomik avantaj ve dezavantajların, teknik yeterliliklerin, yönetilebilen ve yönetilemeyen becerisel faktörlerin ne denli etkin rol oynayabileceğini dikkatle gözlemledim ve bizzat deneyimledim.


Mesleğimi sahnede icra ederken, kendimde olumlu bulduğum, avantaj olarak yararlandığım özelliklerim kadar tamamlamam gereken eksik parçalarımı, geliştirmem gereken yönlerimi de keşfettim ve onların üzerinde çalışmaya, ilerleyebilmemi destekleyecek şekilde onları dönüştürebilmeye gayret ettim.


Aslında sadece sanatta değil her türlü meslek dalında başarıyı yakalama ve hatta topluluk önünde kendini ifade edebilme, kırıp dökmeden karşınızdaki insanlarla iletişim kurabilme, gerçek anlamda ne istediğini, nereye varma hedefinde olduğunu temiz ve doğrudan ifade edebilme söz konusu olduğunda, bu yolda kişileri etkisiz kılan, süreci yarıda bıraktıran hatta başarısızlığa uğratan faktörlerin sıklıkla aynı kaynaklardan beslenmekte olduğunu fark ettim.

 

Birçoğumuzun bildiği gibi, 0-7 yaş arası her çocuk, tıpkı bir kayıt cihazı gibi, ebeveynlerinin ve çevresindeki bireylerin kendisi hakkındaki her yargısını, her sözünü, kendisine yapılan olumlu ya da olumsuz her davranışı ve eleştiriyi ömrü boyunca hayatta karşılaştığı olaylara vereceği tepkileri belirlemek, savunma mekanizmaları geliştirmek, kendisi ile ilgili alacağı her türlü önemli kararda referans alabilmek üzere istemsizce hafızasına yazar! İşte tam da bu süreçte maruz kalınmış işe yaramaz, olumsuz bir kodlama, yaşamı boyunca kişilik özelliklerini belirleyen faktörler olarak davranışlarına doğrudan etkide bulunur. Öyle ki: Sen getirme dur kırarsın! Koşma düşersin! Sen ne anlarsın! Oturduğun yerden kalktığını görmeyeceğim! Sen karışma! gibi hiç de zararlıymış gibi gözükmeyen, aslında içinde kötülük barındırmayan hatta öylesine, nelere sebep olabileceği düşünülmeden söylenmiş bu sözler çocukların zihinlerinde dışına çıkılması güç kalıplara ve tüm yaşantıları boyunca onları sınırlandıran, kendileri olmaktan alıkoyan, ilerlemelerine sekte olan sınırlayıcı çerçevelere dönüşebilirler.

 

Bu gereksiz kodların üzerine bir de ergenlik ve/veya yetişkinlik dönemlerinde yaşanan tatsız tecrübeler, haksız rekabetler, şanssızlık olarak nitelendirilen bazı olumsuz rastlantılar, maddi sıkıntılar, endişeler, kaygılar, başarısız hissettiren sınav ve iş görüşmesi tecrübeleri üst üste gelerek bu durumu pekiştirerek daha da karmaşık hale getirebilir ve kişi aslında potansiyelini tam anlamıyla kullanıp verdiği emeklerin karşılığını alma tatminine varabilecekken ne yazık ki hak ettiği değerin altında, tat vermeyen, eksik hissettiren, mücadele ile dolu bir meslek yaşantısı sürmek durumunda kalabilir.


Bu sonuç, tipik sanatçı karakteri taşıyan son derece azimli, tutkulu, ihtiraslı, aşk dolu insanlar için ve aslında herkes için yeryüzünde cehennemi deneyimlemekle aynı anlama gelir! Bu olumsuz faktörlerin hiçbirine maruz kalmamış, şanslı diyebileceğimiz bazı kimseler ise genetik yatkınlıkları ve atalarından gelen hücrelerine işlemiş bir takım; korkuyu, endişeyi, yetersizlik hislerini destekleyici, faydasız kodlanmalar yüzünden, buna neden olan gerçek sebepleri fark edemeden aynı talihsiz sonuçları tecrübe etmek durumunda kalabilirler...

 

Özellikle sahne sanatları branşlarında eğitim alma süreçleri sırasında eminim ki birçok değerli arkadaşım ve meslektaşım şu cümleleri duymuştur:


- O kadar çok çalışmalısın ki, seyirci karşısına çıktığında yani kendi başına çalışırken gösterdiğin performansın ancak yüzde altmış, yetmişine ulaştığında bir çizgin olsun, vasatı yakalayabil, kendinden memnun ol v.s. ...

Bu söylemdeki kök inanç açıkça: Seyirci karşısında performans muhakkak düşecektir, kaçışın yok! O halde, performansın düştüğünde rezil olmayacak kadar konuya hakim ol! anlamına gelir.

 

Ben aynı fikirde değilim. Bu genellemeyi de asla kabul etmedim, etmiyorum. Sahne üzerindeki sanatçının eğer tam anlamıyla sağlığı yerindeyse, ani bir sorun ya da acil bir durum baş göstermediyse neden normal performansının, olması gerekenin altında kalsın, neden tam kapasitesini izleyiciye gösteremesin!?

 

Sanıyorum tüm meslektaşlarımın, sahne üzerinde performans gösteren tüm sanatçıların, sınavlarda, seçmelerde, yarışmalarda, dinletilerde elinden gelenin en iyisini yapma hedefindeki tüm değerli öğrenci kardeşlerimin nihai amacı; yapabilitelerini, yeterliliklerini, performanslarını aynen kendi başlarınayken nasıl tam anlamıyla gösterebiliyorlarsa, seyirci, seçici kurul ya da jüri karşısında eleştiri korkusuna, kaybetme kaygısına, beğenilmeme endişesine yenik düşmeden ortaya koyabilmeleridir. Belli bir yüzde hesabıyla değil!

 

İşte, geliştirdiğim ve yakın zamanda kitap olarak da ilgi duyanlara ulaşacak olan Selenistic Yaşam Sanatı Metodu / Selenistic Singing; bütünsel bir iyileşme ve yükselişi hedefleyerek, her sanatçının başarıyı hiçbir dış koşula bağlı olmaksızın, maksimum düzeyde ve tam bir doyum halinde, kendi özündeki yaratım gücü, ilham ve coşku ile izleyiciye aktarabilmesine yol arkadaşlığı eden bir nefes, meditasyon, teknik egzersizler ve pratikler bütünüdür. Bu metod gücünü sizin içinizde hali hazırda var olan tutku ve ilahi yaratım ateşinden alır!

 

Gerçek şu ki; Sahneye çıktığınız anda, yani yürekleriniz ait olduğu yerde “evindeyken” sadece bu hediyenin tadını çıkartıp, şükür ve haz duygularıyla dolu olmalısınız. Sizi yolunuzdan eden hiçbir sonradan öğrenilmiş, yararsız ve anlamsız duyguya ihtiyacınız yok! Başarının haklı gururunu ve sevincini yaşamak yıllarca emek verdiğiniz bu yolda sizin en doğal hakkınız ve inanın metodu hayatınıza geçirdiğiniz anda sizi çepeçevre kuşatan kendi cevherinizin ışığını tüm hücrelerinizle hissetmeye başlayacaksınız!

 

Sanat aşkınız daim olsun!

En yürekten sevgilerimle...


Selena


Selenistic Singing İletişim

Share by: